Her sürücü her zaman kazasız bir sürüşle ilgilenir. Er ya da geç, sürüş güvenliği seviyesi aracın rengine nasıl bağlıdır sorusu ortaya çıkar? Aracın renginin kaza sayısı üzerinde kesinlikle bir etkisi vardır. Bu ilişkinin nüanslarına bakalım.
Renk algısı ve seçiminin psikolojik temelleri
Psikolojide, çeşitli renk tonlarının algılanması üzerine birçok çalışma olduğu gibi, bir veya diğer rengi tercih eden bireylerin durumlarıyla ilgili çalışmalar da vardır. Ergonomide, ortam renginin insan iş verimliliği seviyesi, dikkatinin özellikleri, tepki süresi vb. üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlayan geliştirmeler aktif olarak yürütülmektedir. Her durumda, her renk psiko-duygusal bir yük taşır. Renk şeması optik bir yanılsamaya bile neden olabilir, çünkü her ton nesnenin boyutu ve şeklinin algılanmasını etkiler. Örneğin, koyu renkli bir araba, açık renkli bir arabaya kıyasla daha küçük görünür. Ayrıca, beyaz arabanın gövdesinin koyu renkli olanın gövdesinden çok daha belirgin göründüğü bir sır değildir. Genel olarak, güvenlik, pratiklik ve araç gaspı riski açısından araba renginin seçimi farklı olacaktır.
Kaza sayısının araba rengine bağlılığının genel prensibi şu şekildedir: araba ne kadar açıksa, o kadar güvenlidir. İstatistiklere göre, koyu renkli araçlar arasındaki kazaların oranı yüzde 60-65, açık renkli araçlarla koyu renkli araçlar arasındaki kazaların oranı yüzde 25-35 civarında, açık renkli araçlarla açık renkli araçlar arasındaki kazaların oranı ise yüzde 6’yı geçmiyor.
Kırmızı ve diğer parlak renkler
Parlak veya zıt renkli arabalar en az sıklıkla araba kazası yapar. Olasılık, yollarda hangi arabaların daha fazla ve hangilerinin daha az sayıda olduğu dikkate alınarak orantılı olarak hesaplandı. Güneş turuncusu tonu kaza oranı açısından en güvenli olarak kabul edildi. Kahverengi, sarı ve mor renkli arabalar da çok nadiren trafik kazası yapar.
Araba genel yelpazeden ne kadar çok sıyrılırsa, diğer yol kullanıcıları tarafından o kadar hızlı fark edilir. En ideal olanı ateş ve kan rengidir, çünkü insanlar tarafından genetik düzeyde tehlike ile ilişkilendirilir, bir alarm sinyali görevi görür, ayılttırır ve harekete geçirir.
Kırmızı arabalardaki sürücülerin diğerlerinden daha sık kazaya karıştığı söylenemez. Bir yandan, tüm parlak arabalar (turuncu, sarı, kırmızı) yolda açıkça görülebilir. Öte yandan, daha hırslı insanlar başlangıçta kırmızı bir arabayı tercih eder. Trafik kurallarını ihlal etme olasılıkları daha yüksektir ve genellikle agresif sürüş nedeniyle kazalar yaratırlar. Kırmızı bir arabanın her zaman çok daha enerjik hareket ettiği ve gerçekte olduğundan daha yakın olduğu görülür. Ayrıca kırmızı, gençlerin, özellikle kızların en sevdiği renktir. Modern gençler, araba rengini imaj ve karaktere göre seçerler. Bu tür arabaların sahipleri ya romantik kızlar ya da kendine güvenen adamlardır. Bu nedenle, deneyimli sürücüler, kırmızı olanlar da dahil olmak üzere birkaç parlak arabanın görünümünün bir kazaya yol açabileceğini söylüyor.
Beyaz araba rengi
Kışın karlı bir zeminde beyaz bir araba görünmez hale gelir. Ancak bu renk özellikle güney bölgelerinde hala sevilmektedir – beyaz renk güneş ışınlarını yansıttığı için burada daha serindir. Beyaz arabaların bolluğu akışı daha az fark edilir hale getirir ve bu da bir kaza durumuna girme riskini artırır. Ancak sigorta şirketlerinin verileri beyaz arabaların en az tehlikeli olanlar arasında olduğunu göstermektedir. Beyaz arabalar otoyollarda daha az tehlikelidir, ancak bu renk başka bir tehlikeyle doludur. Bu tür araçlar, beyaz bir yüzeye başka bir boya sürmenin kolay yolu nedeniyle çok sık araç hırsızlarının avı haline gelir.
Gümüş, gri, krem arabalar
Zayıf görüş koşullarında, örneğin yoğun siste, bu tür arabalar en az görünür olanlardır. Sigortacılar gri arabaları, iyi hava koşullarında bile en tehlikeli olarak değerlendirir – bu tür arabalar yol rengiyle uyum sağlar. Ancak istatistiklere göre, gri arabalar iki kat daha az kaza yapar. Gümüş tonları uzun yıllar boyunca en çok satanlardı, bu nedenle bu araçlar en yaygın olanlardır ve bu nedenle en çok talep görmektedirler. Bu nedenle çalınan bir arabanın genel araç akışında kaybolma olasılığı çok yüksektir.
Yolda kahverengi ve siyah arabalar
Arabanın siyah veya çikolata rengi olması şüphesiz onu daha gösterişli hale getirir. Ancak aynı zamanda bu tür arabalar karanlıkta çevredeki sürücüler tarafından neredeyse hiç görülmez. 1970’lerde, insanların aynı anda hareket eden, eşit aralıklarla yerleştirilmiş ancak farklı renklere boyanmış üç arabanın mesafesini ve hızını tahmin ettiği bir deney yapıldı. Deneklerin çoğunluğuna göre, siyah araba diğerlerinden daha yavaş gidiyordu ve hepsinden en uzaktaydı ve bu, trafik durumunun kötüleşmesinde asgari güvenlik seviyesine karşılık geliyordu. Deney, en tehlikeli arabaların siyah ve koyu gri olduğunu belirten dünya istatistiklerini doğruladı.
Ayrıca Avustralya’daki Monash Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, yirmi yıldır hangi araba renk aralığının en sık kazaya karıştığı sorusunu araştırıyorlar. 850 binden fazla acil durum durumunu analiz ettiler. Avustralyalıların vardığı sonuçlara göre, yoldaki en tehlikeli arabalar siyah renkteki arabalar. Gündüzleri, bu renkteki arabalar diğerlerinden %12 daha sık, geceleri ise %47 daha sık kazaya karışıyor.
Genel olarak, siyah ve gri araçlar yol ile karıştıkları için neredeyse görünmez ve bulanık hale geliyorlar. Bu tonlardaki arabalar özellikle geceleri tehlikeli oluyor.
Yani, “güvenli” renkte bir araba kullansanız bile, yine de bir sürücü belgesine ve daha da iyisi, uluslararası bir modele ihtiyacınız var. Bu yüzden acele edin ve işleminizi yapın! Web sitemizde, uluslararası bir sürücü belgesinin sahibi olmak için yalnızca birkaç dakika harcayabilirsiniz.
